Üsküdar Amerikan Lisesi Mezunlar Derneğinin katkılarıyla hayata geçirilen UAA Mezunlar Oda Korosu, pandemi döneminden bu yana çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Koro’nun şefliğini, UAA’lıların yakından tanıdığı emekli öğretmen Keysudar Sever üstleniyor.
Üsküdar Amerikan Lisesi mezunlarının yakından tanıdığı bir isim Keysudar Sever, nam-ı diğer Keysudar Öğretmen. Öğrencilerinin sanata, özellikle de müziğe ilgi duyan bireyler olabilmesi için yıllarca emek sarf eden; bu amaç doğrultusunda okul içinde düzenlenen birçok etkinlikte önemli roller üstlenen Keysudar Sever, 2019-2020 eğitim öğretim döneminde bayrağı genç nesillere teslim ederek emekli oldu. Bu durum Keysudar Öğretmen için bir dönemin kapanıp başka bir dönemin başlamasına da aracılık etti. Zira, Mezunlar Derneğinin de katkısıyla kurulan Üsküdar Amerikan Lisesi Oda Korosu’nun Şefliğini üstendi. Yaklaşık 30 mezundan oluşan koro, o zamandan bu yana sahneye çıkıp ünlü bestecilerin eserlerini seslendiriyor. Keysudar Sever de eğitimin içinde aktif olarak yer aldığı yıllarda yaptığı gibi öğrencilerine hem çok şey öğretiyor hem de onlardan öğrenmeye devam ediyor.
Keysudar Hanım, koro çalışmalarınıza geçmeden önce, Üsküdar Amerikan Lisesinin kardeş okullarından (TAC, ACI ve SAC) eğitim alan mezunların da sizi daha yakından tanıyabilmeleri amacıyla, bir-iki soru yöneltmek isteriz. Öncelikle, Üsküdar Amerikan Lisesi ile yollarınızın nasıl kesiştiğini; okuldaki görevlerinizi öğrenebilir miyiz?
Babam Tarsus Amerikan Kolejinde otuz yıla yakın görev yaptı. Çocukluğum okulun bahçesinde, Doktor Ali Bey’in Gözlükule’de bulunan evinde geçti. Mr. Maynard ve eşi benimle çok ilgilendiler. Daha sonra manevi annem dediğim Mrs. Mayer ile piyano çalışmalarına başladık. İstanbul’da müzik öğrenimime devam ederken Mayer’ler de Üsküdar Kız Lisesinde göreve geldiler. Onların girişimiyle Amerikan Bord Heyeti öğrenimim için bana burs sağladı. Açıkçası benim UAA’ya bir vefa borcum vardı. Devlet görevimi tamamlayıp emekli olunca bu borcumu ödemek ve yetenekli öğrencilere yararlı olmak için bir fırsat doğdu. Ne kadar yapabildim bilemiyorum, ama beni çok mutlu eden bir kurumda görev yapmak hep onur verici oldu. Okulda görev yaptığım süre içinde uygulamalı dersler bölüm başkanlığı yaptım.
Ne zaman emekli oldunuz ve emekliliğinizin ardından okulla bağınızı nasıl sürdürdünüz?
2019-2020 öğretim yılında pandemi dünyayı korkutunca çevrimiçi dersler kimseyi mutlu etmedi. Ufak tefek sağlık sorunları da başlayınca onsekiz yıl çalıştığım bu güzide kurumdan ayrılıp görevi gençlere bırakmanın uygun olacağını düşündüm. Okulla bağım hiç kopmadı.
UAA’da bir öğretmen olmanın hayatınızdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz?
UAA‘da öğretmen olmak bir ayrıcalık bence. Öğrencilerime öğretirken onlardan çok şey öğrendiğimi belirtmeliyim. UAA’nın ayrıcalığını, saygınlığını ve bana yüklediği misyonu hep taşıdığıma inanıyorum.
Yetiştirdiğiniz öğrencilerin akademik başarıları kadar, özelde müzik, geneldeyse sanata ilgi duyan bireyler olarak hayata atılmalarına önem veren öğretmenlerden birisiniz. Sanatın toplumsal yaşamı geliştirmedeki rolü tartışılmaz elbette. Siz hangi saiklerle öğrencilerinizi müziğe ve sanata yönlendirdiniz?
Öğrencileri müziğe yönlendirmekte bana güvenen, sanatı seven, gerekliliğine inanan idareciler yardımcı oldu. Okul ders saatleri bitiminde UAA bir konservatuvar gibi olurdu. Eğitmenlerimiz konservatuvardan gelirdi. Perküsyon, gitar, koro, yaylı sazlar, nefesli sazlar, müzikal grupları çok ciddi çalışılırdı. Devamsızlık yapılmazdı. Sık sık konserler düzenlenir; öğrenciler sahne heyecanıyla ve sonunda aldıkları alkışlarla mutlu olurlardı. Okul yıllarından akıllarında kalacak anıların bu tür etkinlikler olduğunu söylerdim onlara. Bugün hep onları hatırlıyorlar. Ayrıca akademik başarının sanatla taçlandırılmasının önemini her zaman bildiler. Sanat ve müziğin onları geliştirdiğini ve yücelttiğini gördüler.
“Açıkçası benim UAA’ya bir vefa borcum vardı. Devlet görevimi tamamlayıp emekli olunca bu borcumu ödemek ve yetenekli öğrencilere yararlı olmak için bir fırsat doğdu. Ne kadar yapabildim bilemiyorum, ama beni çok mutlu eden bir kurumda görev yapmak hep onur verici oldu.”
Şefliğini üstlendiğiniz ve Üsküdar Amerikan Lisesi mezunlarından oluşan Oda Korosu’nun kurulma fikri nasıl oluştu ve mezunlar bu fikri nasıl karşıladı?
Okulda çalıştığım yıllarda öğrencilerin çoğu çok yetenekli ve sanata karşı ilgili idilerdi. Onlarla yurt dışında birçok konser verdiğimizde, çeşitli ülkelerden gelen ve farklı meslek gruplarından oluşan koroları gördük. UAA olarak, biz bunu daha güzel yapabiliriz düşüncesiyle dönemin Mezunlar Derneği Başkanı Mine Dedekoca ile çalışmalarımıza başladık. Pandemi dönemi olduğu için çevrimiçi olarak başladığımız çalışmalar, bugün çok önemli konser salonlarında güzel ve çok alkış alan konserler olarak devam ediyor. Koro üyeleri çok severek geliyorlar. Okula geldiklerinde yine öğrencilik yıllarına döndükleri için mutlular. Bunun için UAA yönetimine de teşekkür borçluyuz.
Koronun kurulması, tam da tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisinin yoğun yaşandığı dönem olan 2020 yılına denk geldi. Salgın çalışmalarınızı nasıl etkiledi?
Çalışmalarımız önce çevrimiçi oldu. Daha sonra maskelerimizle mesafelere dikkat ederek her hafta toplandık. Çalışmalarımız hafta içi akşam saatleri oluyor. Koro üyeleri iş çıkışı yorgun gelip mutlu ayrılıyorlar.
Şu anda koroda kaç mezun yer alıyor? Bu soruyla bağlantılı olarak, koro üyeleri arasında, UAA’da öğrenciyken derslerine girdiğiniz mezunlar var mı; varsa yıllar sonra müzik aracılığıyla tekrar bir araya gelmenin sizde yarattığı duyguları öğrenebilir miyiz?
28-30 kişiyiz. Ama farklı nedenlerle yurt dışına giden üyelerimiz oldu. Derslerine girdiğim öğrencilerim de var. Yıllar sonra öğrencilerimin dostum olması çok güzel bir duygu. Üyeler farklı dönemlerden mezun. Koro sayesinde yıllardır tanışıyor gibiler. Müziği paylaşmak, karşınızda yetişkin ve mükemmel insanları görmek mutluluk verici.
Koro olarak yurt içinde ve dışında farklı platformlarda sahneye çıktınız. Dinleyici yorumlarını genel olarak değerlendirdiğinizde neler söylemek istersiniz?
Belki biraz iddialı olacak ama koroya olan ilgi bizi mutlu ediyor. Farlı mekânlarda gerçekleşen konserlerimiz, dolu salonlara oluyor ve güzel geri bildirimler alıyoruz. Buna basın da dâhil. Dinleyiciler, Marmaris Filarmoni Derneği, All Saints Kilisesi, Heybeliada Ruhban Okulu, Acıbadem Üniversitesi gibi birçok yerde yaptığımız konserden repertuar ve koro performansı açısından etkiledi.
Müziğin dili, dini, ırkı ne olursa olsun insanları birleştiren bir gücü olduğuna kuşku yok. Bu açıdan değerlendirdiğinizde şefliği üstlendiğiniz koronun mezunlar arasındaki bağı güçlendirmedeki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Müzik yoluyla bağlılığın güçlendiğine inanıyorum. Her hafta okullarına gelmeleri ve okul için nasıl faydalı oluruz, öğrencilere nasıl katkıda bulunuruz fikri oluşuyor. Gerçekten aile gibi oldular. Farklı meslek gruplarından olmaları ise yardımlaşmalarını sağlıyor. Sık aralıklarla yemekli toplantılar yapılıyor. Aynı duyguları paylaşıp birbirlerine sevgi besliyorlar.
Koronun çalışmaları ve konser takvimiyle ilgili bilgi rica edebilir miyiz?
27 Nisan’da Kozzy Kültür Merkezi’nde konserimiz oldu. 11 Mayıs’ta 9. Sansev İstanbul Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali'ne katıldık. Ayrıca birçok tarihi kiliseyle görüşmelerimiz devam ediyor. Saygın bir dernek olan Koro Kültürü Derneği ile bağlantımız devam ediyor. Ülke çapında yapılacak konserlere katılacağız. Duyurular dernek tarafından basın aracılığıyla yapılıyor. Üyelerimizden Hulusi Onur Kuzucu iletişim konusunda sözcülüğümüzü yapıyor.
“Müzik yoluyla bağlılığın güçlendiğine inanıyorum. Her hafta okullarına gelmeleri ve okul için nasıl faydalı oluruz, öğrencilere nasıl katkıda bulunuruz fikri oluşuyor. Gerçekten aile gibi oldular. Farklı meslek gruplarından olmaları ise yardımlaşmalarını sağlıyor. Sık aralıklarla yemekli toplantılar yapılıyor.”