Kurulduğu ilk günden itibaren UAA Oda Korosu’nun içinde yer alan Hulusi Onur Kuzucu (UAA’07), okuldan farklı yıllarda mezun olan, hayatta belki de yolları hiç kesişmeyecek kişilerin birlikte müzik yapmasından büyük mutluluk duyduğunu söylüyor.
Bugün otuzlu yaşların ortalarında olan Hulusi Onur Kuzucu, müzikle yıllarca ‘çalkantılı bir ilişki’ yaşadıktan sonra, Üsküdar Amerikan Lisesi Mezunlar Derneğinden aldığı bir e-postayla bu ilişkiyi farklı bir boyuta taşımaya karar verir. Derneğin davetine icabet ederek UAA Oda Korosuna katılan Kuzucu, 2019 yılından itibaren çalışmalarına katıldığı bu grupla çeşitli konserlere çıkar ve mezunlarla birlikte müzik yapmanın mutluluğunu yaşar. Aşağıda okuyacağınız satırlarda da göreceğiniz üzere, UAA’nın hayatına kattığı değerlere birçok kez dikkat çeken Kuzucu, bugün bile aldığı eğitimin meyvelerini yediğini belirtiyor ve özellikle öğretmenlerine yönelik minnettarlığını şu sözlerle anlatıyor: “Başta Keysudar Sever olmak üzere beni motive etmiş, yol göstermiş ve yetişkin bir birey olmamı sağlamış tüm öğretmenlerime teşekkür ederim. Her öğretmenin imzası, öğrencisinin yetiştiği ve ulaştığı kişilikte bulunur. Umarım onların imzalarını da değeriyle taşıyabiliyorumdur.” Kuzucu, okulla olan bağının ne derece güçlü olduğunu sadece koroda yer alarak değil, Mezunlar Derneğinin Yönetim Kurulu Üyesi olarak da gösteriyor.
Onur Bey, koroya ve korodaki görevinize dair sorular yöneltmeden önce ACI, TAC ve SAC mezunlarının sizi daha yakından tanıyabilmeleri için Üsküdar Amerikan Lisesinin ardından aldığınız eğitimi ve kariyerinizi nasıl şekillendirdiğinizi öğrenebilir miyiz?
Tabii ki… Üsküdar Amerikan Lisesinden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümüne girdim. UAA’daki biyoloji dersleri ve son senemde almış olduğum Uygulamalı Biyoloji dersi özellikle bu alanı seçmeme yardımcı oldu. Aynı zamanda UAA’da aldığım İngilizce eğitimi, daha sonra Amerika’ya, Carnegie Mellon Üniversitesine gittiğim zaman oraya uyum sağlamamı çok kolaylaştırdı. Türkiye’ye geri döndüğümde ve bilişim alanına kaydığımda aynı eğitim yabancı dildeki kaynaklara çok kolay erişim ve anlama imkânı sağladı. Hâlâ daha aldığım bu eğitimin meyvelerini yemekteyim!
UAA Oda Korosunun bir üyesi olmaya nasıl karar verdiğinizi; orada yürüttüğünüz çalışmanın sizde uyandırdığı duyguları öğrenebilir miyiz?
2019 yılında bir gün UAA Mezunlar Derneğinden bir e-posta geldi. Mail, UAA’da o yıllardaki müzik öğretmenim Keysudar Sever’in bir mezunlar korosu kurmak istediğiyle ilgiliydi. Yıllar boyunca müzikle çalkantılı bir ilişkim oldu; türlü eğitimler aldım, ama başka öncelikler araya girince devam ettiremedim. Şarkı söylemek ayrı bir zevk, onu hiç kaybetmedim. O açıdan böyle bir bildirim gelince ben de katılmak istedim; “sesim biraz güzel, sahnede söylemek de hayatıma biraz heyecan katar” diye düşündüm. Koroya katıldıktan sonra çoksesli koro müziğinin ayrı bir şey olduğunu fark ettim. Koro dediğimiz aslında insanların en üst seviye kooperasyon / iş birliği yapması gereken bir oluşum. Bir çoksesli koroda her ses grubunu duyarsınız, fakat bunun bir bütün halinde çıkması gerekir, tanıdığınız insanların sesini duyar gibi olmanız, ama tam ayırt edememeniz gerekir. Bu durum, homojenlik koro müziğini ayrı bir boyuta taşır. Bunun elde edilebilmesi için ses grupları ve genel koro içerisinde birbiriyle uyumlu bir düzen ve harmoni bulunmalıdır. Bir kişi bile fazla parlarsa veya yanlış söylerse, bu koro müziği içinde çok çiğ bir şekilde duyuluyor, sadece bir grup koristin iyi olması yeterli değil. Bu durum koristleri birbirine yardımcı olmaya, çalıştırmaya, düzeltmeye motive ediyor. Bu açıdan bakıldığında koristler arasındaki ilişki, iş değil arkadaş ilişkisi gibi gelişiyor. Müzik o nedenledir ki, başkalarıyla paylaştığınız zaman daha büyük bir anlam kazanıyor. Hayatımın büyük kısmında kooperatif işlerden daha çok zevk aldığım için bir çoksesli korodaki kooperasyon benim çok hoşuma gitti.
Koro üyelerinden biri olarak, çalışmalarınızı nasıl yaptığınız (provalar, konser organizasyonları vb.) hakkında bilgi rica edebilir miyiz?
İşleyeceğimiz parçalara Keysudar Hoca karar veriyor. Bizler, eğer yapmak istediğimiz bir parça varsa tavsiye ediyoruz. Yapılacak parçaların çalışma altyapılarını ben hazırlıyorum, video ve ses olarak. Her hafta bir akşam UAA’deki müzik odasında (Round House) yapıyorum. Çalışmalarımıza bedensel ve sessel ısınma hareketleriyle başlayıp ardından parçalara bakıyoruz. Her ses grubuna ayrı ayrı bakıp, eğer takıldıkları bir yer varsa oranın üstünde durarak çalışıyoruz. Her ses grubu temel bir hâkimiyet kazandıktan sonra hep beraber söylüyoruz. Bu şekilde ilk deşifreyi tamamladıktan sonra konser zamanına kadar yapılacak parçalara yeniden yeniden bakıp, nüanslara, tempoya, sözlere dikkat çekiyoruz. Özetle her çalışmada zorluğu biraz daha artırıp parçayı olması gereken hale yaklaştırıyoruz. Konser organizasyonları açısından da işin çoğu Keysudar Hoca’nın elinden geçiyor, ama koristlerimizden yardımcı olabilen varsa onların da yardımını alıyoruz. Sahne ayarlamak günümüz koşullarında amatör oluşumlar için maalesef zor, ama geçmişte verdiğimiz konserler sayesinde çeşitli sahnelerin idareleri ile yakın ilişkilerimiz oluştu. Gösterdiğimiz özen ve saygı da özellikle kilise gibi mekanlarda takdir ediliyor, o açıdan kendi çevremiz için konser vermemiz çok sorun olmuyor artık. Genel kitleye ulaşmak hâlâ zor tabii. İstanbul dışında konser vereceğimiz zaman da ulaşım, konaklama vb. ihtiyaçlar gönüllü koristler tarafından idare ediliyor. Onların yönlendirmesi ve ayarlamalarıyla ihtiyaçlarımızı sağlıyoruz. Bu konuda şimdiye kadar emek göstermiş her korist arkadaşıma, teşekkür etmek isterim. Amatör oluşumların devam etmesi için emek ve zaman sarf edilmesi, bir azim gösterilmesi gerekiyor. Koristlerimiz bunu sağladığı için şanslı olduğumuzu söyleyebilirim.
“Yıllar boyunca müzikle çalkantılı bir ilişkim oldu; türlü eğitimler aldım, ama başka öncelikler araya girince devam ettiremedim. Şarkı söylemek ayrı bir zevk, onu hiç kaybetmedim. O açıdan böyle bir bildirim gelince ben de katılmak istedim; “sesim biraz güzel, sahnede söylemek de hayatıma biraz heyecan katar” diye düşündüm. Koroya katıldıktan sonra çoksesli koro müziğinin ayrı bir şey olduğunu fark ettim. Koro dediğimiz aslında insanların en üst seviye kooperasyon / iş birliği yapması gereken bir oluşum.”
UAA, her ne kadar köklü geleneğe sahip olsa da en nihayetinde orta öğretim kurumu. Bir orta öğretim kurumundan mezun olanların bir araya gelerek koro kurması, yurtiçinde ve dışında konser vermesi, alışıldık bir durum değil. En azından Türkiye’de… UAA’nın farkını bir kez daha gözler önüne seren bu durumla ilgili siz ne söylemek istersiniz?
Haklısınız, Türkiye’de çeşitli mezun müzik oluşumları var, ama bunların arasında çoksesli mezun korosu çok az, hele orta öğretim kurumunda. UAA’da aldığımız eğitimin bu konuda bize belli bir avantaj sağladığını söylemeliyim. Koristlerimizin çoğu UAA’da de okul korosunda söylemiş oldukları için bilgililer. Aldığımız yabancı dil eğitimi de yabancı eserleri bize erişilebilir kılıyor. UAA hayatında öğrenci oluşumlarına girmiş ve inisiyatif kullanmış olmak da insana yetişkin hayatında bir bilinmeyene atılma, onu öğrenmeye çalışma cesareti ve becerisi veriyor. Hatta zaman zaman koromuz parçaları çok hızlı deşifre ettiği için parça yetiştiremediğim oluyor!
Üsküdar Amerikan Lisesi Mezunlar Derneği’nin Yönetim Kurulu’nda da yer alıyorsunuz. Derneğin temel amacı, mezunların okullarına yönelik aidiyet duygusunu geliştirip kendi aralarındaki bağı sürekli kılmak. UAA Oda Korosu gibi çalışmalar sizce bu amaca nasıl hizmet ediyor?
Çoğumuz iş hayatıyla, sosyal sorumluluklarla, ekonomik yükümlülüklerle uğraşıyoruz. Müzik bu açıdan hepimize bir ortak nefes alma imkânı sağlıyor. UAA Mezunlar Oda Korosu, sadece bunu değil, farklı senelerde mezun olanları, hatta farklı jenerasyonlardaki insanları bir araya getiriyor. Seneler içinde mezunların haliyle UAA’da okurken veya mezun olduktan sonra benimsedikleri değerler ve imaj farklılaşabiliyor. Okul bittikten sonra doğal olarak mezunlar daha çok beraber okudukları mezunlarla sosyal ilişkilerini yürütüyorlar. Farklı senelerin mezunlarını bir noktada buluşturmak için müzik bu açıdan çok faydalı. Koristlerimiz 20-40 yaşları arasında bir spektrumda. Kimisi üniversitede okuyor, kimisi çoktan eğitimi geride bırakmış, doktor, avukat, öğretmen, o kadar birbirinden farklı mezun var ki. Normalde hiç yolları kesişmeyecek mezunların böyle bir oluşumda arkadaşça müzik yapmaları gerçekten mutluluk verici.
Koronun çalışmalarına katılarak zaman ayırıyor ve emek harcıyorsunuz. Ancak herhangi bir yerde konser vermek, aynı zamanda maliyetli bir faaliyet. Farklı platformlarda okulunuzu temsil eden koronun, harcamalarına destek olmak üzere UAA mezunlarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Günümüzün ekonomik koşulları Türkiye’deki tüm amatör çoksesli koroların başta gelen problemi. Konser mekânının giderleri, piyanist vb. koro harici sanatçıların giderleri, çalışma mekânının giderleri, biraz zorlayıcı boyuta ulaştı. Bir amatör çoksesli koro daha çok korist aidatları ve konser bilet satışıyla ekonomik devamlılığını sağlar. UAA bize çalışmamız için kapılarını açıyor, o açıdan çalışma yeri ayarlamamız gerekmedi, fakat geri kalan giderler çok ince bir dengede. Biz müziğimizi olabildiğince çok mezunla paylaşmak istiyoruz. Ülkemizde genelde çoksesli koro müziği “kilise müziği” olarak adlandırıldığı için çok cazip gelmiyor, fakat bizim dinleyicilerimizden en çok aldığımız yorumlardan biri “Ben böyle bir şey beklemiyordum” oluyor. Benim o açıdan mezunlarımıza tek diyeceğim bize bir şans verin, bir konserimizi dinlemeye gelin. Müzik söz konusu olunca zevkler tartışılmaz, o açıdan eğer koro müziği cazip gelmiyorsa, tabii ki söylenilecek çok bir şey yok. Fakat bizim kapılarımız tüm mezunlarımıza her zaman açık. Dinlemek isteyen, söylemek isteyen, enstrüman çalmak isteyen herkesi kucaklarız.
Son olarak UAA’nın sizin hayatınızdaki yeri ve etkisi hakkında neler söylemek istersiniz?
UAA’da okuduğum zaman aldığım eğitimin ve yaptığım tüm aktivitelerin mezun olduktan sonra farklı alanlarda çok faydasını gördüm. Gerek alan seçimi ve yurtdışında yaşam, gerekse sosyal sorumluluk oluşumları ve eğitim anlayışı... Bu açıdan başta Keysudar Sever olmak üzere beni motive etmiş, yol göstermiş ve yetişkin bir birey olmamı sağlamış tüm öğretmenlerime teşekkür ederim. Her öğretmenin imzası, öğrencisinin yetiştiği ve ulaştığı kişilikte bulunur. Umarım onların imzalarını da değeriyle taşıyabiliyorumdur.
“Benim o açıdan mezunlarımıza tek diyeceğim bize bir şans verin, bir konserimizi dinlemeye gelin. Müzik söz konusu olunca zevkler tartışılmaz, o açıdan eğer koro müziği cazip gelmiyorsa, tabii ki söylenilecek çok bir şey yok. Fakat bizim kapılarımız tüm mezunlarımıza her zaman açık. Dinlemek isteyen, söylemek isteyen, enstrüman çalmak isteyen herkesi kucaklarız. ”